İBRAHİM HALİL SARI

Tarih: 13.09.2018 18:29

Teknoloji çağında dost olabilmek

Facebook Twitter Linked-in

Ahde vefa dostlukta sadakat, dost olabilmenin en önemli değerler manzumesidir. Dostluk iki insanın birbirine karşı duyduğu saygı ve sevginin ifadesidir. Günlük yaşamın içerisinde birçok ortamda farklı insanlarla tanışır ve onlarla zamanımızı paylaşırız, şanslı isek belki onlardan bazıları ile daha koyu muhabbetlere dalar ve daha yakından tanışma fırsatı buluruz. Ancak bazen öyle insanlar tanırsınız ki, bir de bakmışsınız yıllar beraberce akmış, paylaşımlar yıldan yıla artmıştır. Size zor günlerinizde yardım eden bir arkadaşınızın olmasından memnun ve mutlu olursunuz. Burada arkadaşlıktan kastım, sizin olmadığınız yerde haklarınızı koruyan, haksızlığa uğradığınızda size sahip gerçek dostunuzdur. . Öyle ki arabanızın aküsü bitince aklınıza ilk gelen, siz onu arayınca hiç düşünmeden yanınıza gelmekten çekinmeyen kişidir. Böyle bir arkadaşınız var ise internette acil yardım ekiplerini aramak zorunda kalmazsınız. Buradan sonuçla dostluk arkadaşlıktan öte bir kavramdır demek herhalde yanlış olmaz diye düşünüyorum. Sevgili dostlar, bizler 80yılları yaşayanlar olarak, dostluğu belki de sınırlarında yaşamış bir nesil olarak günümüzde geldiğimiz noktada ise bu güzel kavramın artık yaşatılmadığını görüyoruz. İnsanın yaşamakta olduğu toplumun değer yargıları: aile, okul, çevre, örf ve adetler, milli ve manevi değerleri doğrultusunda şekillenir. Ancak son yıllarda gelişen ve değişen teknoloji, insan hayatında birçok değişikliği beraberinde getirmiş oldu. Artık gençlerimiz, bilgisayar karşısında boş vakitlerini geçirmekte, diğer zamanlarını da okula giderek ya da kurslara giderek geçirmekteler. Böyle bir sınırlılık halinin, onların fiziksel ve psikolojik gelişimlerini ne ölçüde iyi yönde etkiler, şuanda pek kestiremiyorum. Eminim ki, sizlerde benim gibi bazı cümleleri sıkça duyuyor ve hatta ifade ediyorsunuzdur. Örneğin, “Türk toplumundaki kültür değerleri yaşanmaz hale geldi, bayram günlerinde büyükler unutulur oldu, komşulara gidilmez, bu sayede dostluklar unutulur hale geldi” gibi cümleleri büyüklerimizde sıkça duymuşsunuzdur. Bu durumun tam olarak hangi sebeplerden kaynaklandığını kestirmek zor olsa da benim dikkatinizi çekmek istediğim bir nokta işte teknolojinin insan hayatını kolaylaştırırken bir yandan onun doğasını da temelden değiştirdiği durumudur. Ancak burada aklıma da derin bir soru gelmekte “insan yaratılış itibariyle bu kadar bireysel ve bir o kadar da yalnız kalmanın sorumluluğunu üstlenebilir mi?” Benim kanaatimi soracak olursanız, bu gidişat doğamıza aykırıdır ve insanın geleceğini tehlikeye sokabilecek bir durumu doğurabilir. Belki de teknoloji bizi geçtiğimiz yüzyıllarda bileklerinin gücü ile yıkamayan, birliğimizi ve dirliğimizi bozmak isteyen güçlerin  yapamadığını bizleri evlere hapsederek ve yalnızlaştırarak  gençlerimiz ciddi  sorunlar yaşayabilirler. Çanakkale’de ve kurtuluş savaşındaki mücadelenin kazanılmasında asker ocağında kurulan dostluk ve arkadaşlıklar nice zaferlerin kazanılmasını sağladı. Bugün aynı ruh ve milli duyguyla milletimizin dostluğa ihtiyacı vardır. Başta milli eğitim ve eğitim kurumlarının çabalarıyla yeniden sevgiye dayalı dostlukların oluşması sağlanabilir. Türk Milletinin geleneğinde köylerde imecenin yaşatılması mutluluk kaynağımızdır. Bir ve beraber olmak nice güzel günlerin olmasını sağlar. Sağlıklı bir toplumun başarılı olmanın yolunu açar. “Dostluk pahalı bir mülktür, ucuz insanlarda bulunmaz.” “Benim sadık yârim kara topraktır.” “Bana dostunu söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.”  Sözleri dostluk üzerine söylenmiş, nice şarkılara, şiirlere konu olmuş, Türk insanının duygularına, dertlerini, acılarına tercüman olmuştur. Gelecek nesillerimize mutlu, müreffeh yarınlar bırakmak istiyorsak, çevremizde dostluklarımızı geliştirmeliyiz. Birbirini anlayan, doğru, dürüst,  iyilik ve güzelliklere sahip sorumlu nesillere yetişmeliyiz. Bu ülke bizimse bizler neden dost olmayalım; sevgi, mutluluk, barış hepimizin dileği olmalıdır. Milli ve manevi değerlerimizi iyi anlamalıyız. Teknolojinin nimetlerinden faydalanırken onun bizi esir almasına izin vermemeliyiz. Gençlerimizin fiziksel, zihinsel ve psikolojik gelişimlerinin tamamlanmasını önemsemeli bunun için insanın doğasına uygun nitelikte teknoloji kullanımını desteklemeliyiz.  Gönüllerden silinmeyen bir sevgi, muhabbet ve dostluk bırakan, gök kubbede hoş bir seda bırakanlara selam olsun...  
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —