Bugün, 29 Nisan 2024 Pazartesi

Özay EROĞLU


ÇOCUK/EBEVEYN DÖNGÜSÜ

Bir medeniyeti var kılmak, o toplumun çocuk bireylerinin iyi eğitim almaları; çevreye ve toplum değerlerine karşı duyarlı olmayı öğrenmeleriyle mümkündür.


Bir medeniyeti var kılmak, o toplumun çocuk bireylerinin iyi eğitim almaları; çevreye ve toplum değerlerine karşı duyarlı olmayı öğrenmeleriyle mümkündür.

Bu mihvalde çocuklar, medeniyet inşasının temelini oluştururlar.

Mamafih, odağında çocuk olan maarif meselemizde çocuktan çok, anne ve babaya müdahele etmekte geç kalınmış bir zamanın acısını  yaşıyoruz.Zamanı geriye alabilmemiz mümkün kılınmadığına göre, eğitimin odağını paydaşlara eşit şekilde dağıtmayla ilgili uygulamalara acilen geçilmesi gerekiyor.

Tabi, ebeveynleri çocuklarının ödevlerine ortak etmekten daha ciddi uygulamalara...

Yıllarca közlenmiş, kabuk bağlamış, defaatle görmezden gelinmiş ebeveyn yarasının ciğeryakan kısmına çoktan ulaşmış olmamıza rağmen, şifa merhemini kalıplaşmış, belli bir sistematiğe bağlanmış labaratuarlarda aramaya devam ediyoruz.

Okul bitirmiş ya da bitirmemiş olmaları farketmeksizin bu ebeveyn yığınına katlanmakta ve çocukları üzerinden toplumda sebep oldukları yaraya çare bulmakta zorlanıyoruz.

Okullarımız, çocuklarımız için dizayn edilmiş, onların ihtiyaçları doğrultusunda donatılmış; bundan zerre kadar kuşkum yok. Oysa, bu ülkede ebeveyn okullarına duyulan ihtiyaç, toplumun mimarisi ve medeniyetimizin devamı açısından, en az mevcut okullara duyulan ihtiyaç kadar önemli.

Bence gayrete buradan başlayalım!

Muhtemelen insanlar, yıllar öncesinin neden olduğu bugünkü serzenişimizi, yıllar sonra yine tekrarlayıp, bizler gibi çaresizliğe dem vurmaya devam edecekler.

Toplum ise aynı döngüyle, daha ağır şartlar altında muhatap olacak ve  medeniyet olgusu daha ağır yenilgiler yaşayacak.

Elbette, bu döngünün asıl kaybedeni yarının geç kalınmış ebeveynleri, yani şu zamanın  çocukları olacak!

Bu yüzden, sokakta rastladığım çocukların gözlerine baktıkça, çocuk/ebeveyn döngüsüne ait yaşadığım ızdıraba binaen, yenilmiş bir toplumun ferdi olduğumu hatırlıyorum.

Sorumluluk alınacak, yapılacak bir şeyler varsa, ki var olduğunu biliyorum; gelin yapalım.Bugün taşın altına elimizi koymak, yıllar sonrası çocuklarının vebalini sırtımızda taşımaktan yeğdir!

Vesselâm...